Riskli binalar ne kadar risk taşıyor ise yıkımı gerçekleştirilecek binaların yıkımı da bir o kadar risk taşımaktadır. Son zamanlarda bina yıkımlarından veya hafriyat çalışmalarından dolayı sık sık istinat duvarlarının yıkılmasından, yıkımı gerçekleştirilen binanın yakınındaki binaların da zarar görmesine şahit olduk.
Yaşanan bu olaylardan dolayı ciddi tehlikeler yaşanmakta, can ve mal riskleri artmaya başlamıştır. Yeni bir binayı inşa etmek için birçok mevzuat olup, aynı zamanda inşaatı yapacak müteahhitler için de yeterlilik şartları aranmaktadır.
Artık her önüne gelen müteahhitlik hizmeti vermemektedir. Yeni düzenlemeyle belirli gruplara ayrılan müteahhitlik sistemi ile inşaat yapacak müteahhitler, daha önceden yapmış oldukları iş deneyimlerine, tecrübelerine, teknik ve ekonomik yeterliliklerine göre gruplandırılarak inşaat yapma yetkisine sahip oldular.
Maalesef mevcut binaların yıkımı için belirli bir standart ve mevzuat bulunmamaktadır. İnsan sağlığı, çevre güvenliği için çok önemli olan bu konuda belirli standartların olmaması nedeniyle ciddi sıkıntılar yaşanmaktadır. Mevcut bir binanın yıkımı sadece o binayı ilgilendirmemektedir. Yıkımındaki herhangi bir kontrolsüzlük, çevre binalarda da ciddi riskler oluşturmaktadır.
Deprem kuşağında olan ülkemizde yaklaşık 6,7 milyon riskli yapının yıkılmasını göz önüne aldığımızda konu daha da önem arz etmektedir. Bir o kadar da önemli olan bu binaların yıkımını gerçekleştirecek olan kişi veya firmalardır. Yıkım işlerinin güvenli olabilmesi için de mutlaka belirli düzenlemelerin ve standartların oluşturulması gerekmektedir.
Dünyadaki örneklere bakıldığında, yıkımı yapılacak bina ve çevresi iyice araştırılıp, yıkım planı yapıldıktan sonra gerekli güvenlikler sağlanıp yıkım mühendisleri kontrolünde faaliyet gerçekleştirilmektedir. Bizde ise eline kazma, balyoz alan ve ekskavatörü olan bina yıkımı yapmaktadır.
Oysa her önüne gelenin müteahhitlik yapmaması gibi binaları da herkesin yıkmaması ve bina yıkımında bir kurallar silsilesine ihtiyacımız bulunmaktadır. Ne tür bir yıkımın hangi tekniklerle yıkılacağı bu planda belirtilmelidir.
Mutlaka yıkım ekibi işin ehli ve eğitim almış kişilerden oluşturulmalı ve yıkım mühendisi gözetiminde yıkım işleri gerekli güvenlikler sağlandıktan sonra yapılmalıdır. Belediyeler yıkım ruhsatı verirken mutlaka yıkım planı şartı aramalı ve yıkımı gerçekleştirecek olan firmanın yeterliliğini kontrol etmeli ve ona göre yıkım ruhsatı vermelidir.
Çevre güvenliğini ön plana alan, aynı zamanda çevresel kirliliğe sebep oluşturmayacak şekilde yıkımların olması sağlanmalıdır.
Bir diğer önemli olan husus da insan sağlığı için çok önemli olan yıkımlarda ortaya çıkabilecek asbestli tozlardır. Bu nedenle yıkımdan önce mutlaka asbest raporu hazırlanmalı gerekli kontroller yapıldıktan ve önlemlerden sonra çevreye ve insana zarar vermeyecek şekilde yıkımlar yapılmalıdır.
Yeni bir mevzuat ve standartlar oluşturulmalı, yıkımı yapacak olan müteahhitler de iş deneyimlerine, tecrübelerine ve teknik kriterlerine göre sınıflandırılmalıdır. Firmaların yeterliliklerine göre yıkım işi müteahhitliği yetki belgesi düzenlenmeli ve bu belgeye sahip olan aynı zamanda yapacağı işin bedeline göre teminat mektubu veren yıkım müteahhitleri yıkımı gerçekleştirmelidir.
Aldığımız duyumlara göre yakında “yıkım işleri müteahhitleri”yle ilgili bir altyapı hazırlanıyor. Şu an taslak aşamadaki bu düzenlemeyle yıkımların kimler tarafından nasıl yapılması gerektiği belirlenecek. Vakit kaybetmeden bir an önce bu düzenlemenin de yasalaşması gerekiyor.