0

Kentsel dönüşüme KDV indirimi getirilmeli (1)

Mevcut yapı stokumuzun tamamının doğal afetlere karşı dayanıklı olduğunu söylemek maalesef mümkün değil. Yapılan araştırmalar gösteriyor ki, toplam yapı stokumuzun yüzde 60’ı ya kaçak ya ruhsat ve eklerine aykırı ya da mühendislik hizmeti almamış yapılardan oluşmaktadır.

Çok hızlı ve plansız kentleşmenin olması, yapılan binaların yapım standartlarına uygun yapılmaması, yönetmeliklerin yetersiz olması nedeniyle böyle bir yapı stokuyla karşı karşıyayız. Ülkemiz bir deprem kuşağı üzerinde olmasına rağmen bu gerçekler doğrultusunda hareket edilmemiş ve depreme dayanıklı binalar inşa edilmediğinden halihazırda yaklaşık 6,5 milyon konutun acilen ya güçlendirilmesi ya da yenilenmesi gerekmektedir.

***

Her gün neredeyse değişik bölgelerde depremler olmakta ve bazen de can ve mal kaybına neden olan doğal afetler yaşanmaktadır. Bu kadar önemli bir konunun çok kısa sürede halledilmesi gerekirken, maalesef ancak olumsuz olaylar yaşandığında gündeme geliyor ve üzücü olayların yaşandığı o bölgede yapılaşma hareketine giriliyor ve diğer riskli olan yerler gündemden düşüyor.

Halbuki bugün hangi bölgede, hangi ilde hangi mahallede riskli binalarımız var biliniyor. Daha fazla can ve mal kaybı yaşanmadan bilinen gerçekler doğrultusunda acilen uygulayıcı harekete geçilmesi zaruri hale gelmiştir.

6306 sayılı yasanın yani “kentsel dönüşüm” yasasının yürürlüğe girmesinin üzerinden 8 yıl geçmesine rağmen, riskli yapılarımızın ancak yüzde 10’u yenilenmiştir. Türkiye coğrafyasının yüzde 66’sını ve Türkiye nüfusunun yüzde 71’ni ilgilendiren bu önemli konu da çok daha hızlı hareket edilmesi gerekirdi.

***

57 milyon vatandaşımızı ilgilendiren bir olayın kısa sürede hallolması için toplumun her kesimi bu dönüşüm sürecine dahi edilmelidir.Bu,sadece bakanlığın yapabileceği bir konu olmayıp, belediyelerin, meslek odalarının, STK’ların, muhtarların ve vatandaşların da sürece dahil edilmesi şart.

Kendi binasını yenilemek isteyen vatandaşlara kolaylaştırıcı uygulamalarla kentsel dönüşüm hızlandırılabilir. Yapılaşmasını tamamlamış olan bölgelerde alan bazlı bir dönüşüm hamlesi yapılmalıdır. Eğer bu süreç bu şekilde yönetilemiyorsa veya çözülemiyorsa; bu bölgelerde, ilave bir yoğunluk getirilmeden vatandaşın can ve mal riskini taşıyan binaların yenilenmesi için ilave teşviklerin ve uygulamaların önü açılmalıdır.

***

Bugüne kadar alan bazlı dönüşüm modelinin yapılmadığı yerlerde, maalesef yasanın getirdiği ayrıcalıklardan faydalanılarak ve ilave yoğunluk getirilerek kat karşılığı modellemesiyle bina yenilenmesi yapılıyordu. Esasında bu kentsel dönüşüm değil, sadece bina yenilemesidir. İlave bir yoğunluk getirilmeden vatandaşın riskli olan binasını yenilenmesinin önü açılmalı ve finansman desteklerinin artırılması gerekmektedir.

Nasıl piyasaların canlanması için beyaz eşya ve mobilya gibi sektörlere KDV indirimi veya muafiyeti sağlanıyorsa, 250 iş kalemini etkileyen ve Türkiye’nin dinamosu olan inşaat sektöründe, can ve mal güvenliği tehlikeli olan bu tip binalarda da KDV muafiyeti veya indirimin olması elzem hale geliyor.

admin

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir