0

YENİ DÜNYA DÜZENİNDE TÜRKİYE’DE YAPILAŞMA, PLANLAMA VE YENİ KENTSEL DÖNÜŞÜM SÜRECİ

Bugüne kadar devamlı, binalarımızın riskli olduğu ve yenilenmesi gerektiğinden, çarpık yapılaşmadan, kentleşmeden, trafik sıkışıklığından, donatı alanlarının yetersizliğinden, doğal afette can kaybına neden olabilecek yapı stoğumuzdan bahsedildi.

Artık, yeni dünya düzeninde bu tespitlere ilaveten de bugüne kadar pek konuşulmayan, dikkate alınmayan konuların da yapılacak olan kentsel dönüşüm çalışmalarında ele alınması ve hayata geçirilmesi zaruri olmuştur.

Kentsel dönüşümde, yeni tasarımlar ile artık binalar, değişen iklim ve yaşam şartlarına karşı minimum enerji kullanarak optimum koşulları sağlamalıdır. Enerji kaynaklarının gitgide azaldığı bir dönemdeyiz. Bu nedenle yapılacak olan çalışmalarda enerjiyi etkin bir biçimde değerlendirmek durumundayız.

Eğer bu verimliliği yakalayamazsak, enerji kesintileri ve yüksek maliyetler kaçınılmaz olacaktır.

Yeni dünya düzeninde enerji sistemlerinin akıllı yapılar ve şehirlere dönüşmesinde büyük önemi bulunuyor. Sürdürülebilir enerji kaynakları daha etkin kullanılmalıdır. Dünyadaki enerji kullanımının %40 lık bir bölümü binalarda tüketilmektedir.

Yapılan araştırmalara göre şehirleşme böyle devam eder ise, bu oran yüzde 60’lara varacaktır. Binalar, güneş başta olmak üzere, çevresel faktörleri etkin kullanarak kendi enerjilerini kendileri üretebilmelidir.

Milyonlarca metrekare çatılarımız ve bina yüzeylerimiz atıl bir şekilde duruyor. Güneşi bol olan bir coğrafyada yaşadığımıza göre, atıl olan bu çatılardan ve yüzeylerden de enerji elde etmeliyiz. Kendi enerjisini kendi üreten yapılar yaparak kullanıcı, hem enerji için daha az para ödeyecek hem de, milli ekonomiye katkı sağlanmış olacaktır.

Artık su kıtlığının olacağını bilim adamları anlatıyor ve git gide de su kaynaklarımız azalıyor. Değişen iklim şartları ve küresel ısınmadan kaynaklanan nedenlerden dolayı yapılacak olan çalışmalarda bu konular da ele alınmalı ve çözümler getirilmelidir.

Kentsel dönüşüm projeleri alanlarında ve diğer alanlarda yapılacak olan çalışmalar sayesinde, çatılardan ve çevreden gelen yağmur sularını belirli alanlarda toplayabiliriz. İnsan yaşamı için çok önemli olan su ihtiyacımızı bile kentsel dönüşüm çalışmalarıyla çözebiliriz. Yer altı kaynaklarımız hoyratça kullanmadan doğanın verdiğini akılcı projeler ile daha verimli kullanabiliriz.

Bugün biz ne yapıyoruz? Yağmurla gelen suyu yollardan, derelerden denize akıtıyoruz. Parsel bazlı yapılacak olan binalarda bile, belirli metrekarenin üzerinde olan çatı alanına ve çevreye sahip alanlara yağmur depolama yerleri ve yenilenebilir enerji sistemleri zorunlu kılınmalıdır. Gelecekte su savaşlarının olacağı dönemlerden bahsederken, biz su kaynaklarını hoyratça harcıyoruz. Bugünden tezi yok önleyici ve yapıcı tedbirleri almalıyız.

Aynı şekilde çöpler de Kentsel Dönüşüm çalışmalarında ayrıştırılarak, yaşanabilir çevre ve dünya için bir kazanım olabilmelidir. Yapılacak olan çalışmalarda sıfır atık, akıllı atık yönetimi sayesinde, ekonomimiz, sağlığımız ve temiz dünya için katkı sağlamış olunacaktır. Çöp yığınları ve çevre felaketi yerine çöplerden enerji üretimini, tarımda kullanılabilecek gübreyi ve ekonomik getiri sağlayacak projeleri hayata geçirmeliyiz.

Diğer bir konu da zamanın verimli ve tasarruflu kullanılması ki, yeni dünya düzeninde çok önem kazanacaktır. Kendi kendine yeten toplum oluşumunda zamanımızı en üretken ve verimli kullanacak planlama ve koşulları da Kentsel Dönüşüm çalışmalarında ele almalıyız.

Tüm dünya ve ülkemizde baş gösteren, aynı zamanda tüm insanlığın sağlığını tehdit eden bu sağlık problemi bize, oturduğumuz binaların doğal afetlerde sağlamlığının yanında, bugüne kadar pek dikkat etmediğimiz ve düşünmediğimiz ama sağlığımız, hayatımız, işimiz için çok önemli olan yeni ihtiyaçları düşünmemize sebep oldu.

Evlerimizde geçirdiğimiz süreç içinde evimizin ve işyerimizin;  çevremiz, sağlığımız, ruh halimiz, ekonomimiz, psikolojimiz, aile içi iletişimimiz, ikili ilişkilerimiz kısacası hayat tarzımız için ne kadar önemli olduğunu düşündük mü acaba?

Bu süreçte, evimizin döşenmesinden boya rengine, mekanların ufaklığından büyüklüğüne, kullanım şeklinden aydınlatmasına, enerji verimliliğinden ısı ve ses yalıtımına, mekan içindeki akustikten çöp atımına, kullanım şekline varıncaya kadar ne kadar önemli olduğunu belki şimdi yeni anladık. Eğer evlerimizde devamlı kalmasa idik belki bunlara dikkat etmeyecek ve düşünmeyecektik.

Çünkü oturduğumuz evi sadece uyumak için kullanmaya başlamış, birbirimizden kopmuş ve robotik bir yaşam şekline dönüşerek insani ilişkiler, aile kuramı ve değerlerden uzaklaşmış farkına varmamıştık. Şimdi, geçirdiğimiz bu süreçte şaşkınlık içinde kaldık ve ne yapacağımızı nasıl davranacağımızı bilemez olduk.

Hep acı tecrübeler ile test ediyoruz kendimizi.

Yeni dünya ve yaşam tarzında artık, yapılacak planlamalarda, binalarda, kentsel dönüşüm çalışmalarında bunları düşünerek hayata geçirme zorunluluğu ortaya çıkmıştır ki, bu esasında daha önceden de yapılmalıydı.

Yeni dünya ve yaşam tarzında şehirleri ve binaları planlarken  artık şunlara dikkat etmek zorundayız;

-Doğal afetlere dayanıklı,

-Kullanım alanlarının yaşam kültürümüze uygun olması,

-Kullanabileceğimiz ve rahat edebileceğimiz eşya yerleşimine uygun planlama,

-Gün ışığının ve güneşin yaşam alanlarına girmesine,

-Isı, ses ve su yalıtımına dikkat edilmesine,

-Enerji verimliliği standardına uygun malzeme ve şartlarının sağlanmasına,

-Akıllı ev sistemi, akıllı binaların ve şehirlerin olmasına,

-Sosyal ihtiyacı karşılayacak alanların olmasına,

-Ulaşım güzergahlarının yakınlığına,

-Aile büyüklüğüne ve yaşam şekline uygunluğuna,

-Çöp depolama ve atık sistemin olmasına,

-Okul, hastane, Pazar yeri, spor alanları vb. gibi sosyal alanların olmasına,

-Kullanım alanların akustiğine ve boya rengine,

-Havalandırma ve filtre sistemlerinin olmasına,

-İklimlendirme sisteminin olmasına,

-Doğal hava ihtiyacını karşılayacak gerekli büyüklükte teras yada balkonların olmasına,

-Bina veya site girişlerinde steril mekanların oluşturulması ve bu alanlardan girilmesine,

-Konutların ve iş yerlerinin ihtiyacı karşılayacak depo alanlarının olmasına,

-Aydınlatma ve ısınma ihtiyaçlarını karşılamak için alternatif enerji sistemlerinin olmasına,

-Kendi enerjisini kendi üreten yenilenebilir enerji sisteminin olmasına,

-İnsan hayatı çok önemli olan su ihtiyacının alternatif sistemlerle karşılanmasına,

-Mahalle kültürü ve beşeri ilişkileri güçlendirecek planlamalar olmasına,

-Küresel ve ülkesel tehlikelere karşı, uzun süre kalınabilecek, her türlü ihtiyacı ve  toplu korunma ihtiyacını karşılayabilecek alanların olmasına,

-Akıllı cadde, sokak ve şehirlerin olmasına dikkat etmeli

Tüm yapılanmamızı, sağlığımızı ve ekonomik düzenimizi, ekonomik kalkınmayı da bu paralelde yeniden revize etmek mecburiyetindeyiz.

Ama, en önemlisi ÖZÜMÜZE, BİZİ BİZ YAPAN DEĞERLERİMİZE sahip çıkarak.

Saygılarımla

06.04.2020

Mim.Nihat Şen

admin

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir