0

“Bahçelievler ve Kentsel Dönüşüm”

Bahçelievler, Türkiye ‘nin İstanbul iline bağlı bir ilçesidir.  Avrupa yakasında, güneyden Bakırköy’e, batıdan Küçükçekmece’ye, kuzeyden Bağcılar’a ve doğudan Güngören’e komşudur. 1992’de Bakırköy’den ayrılarak ilçe olmuştur.

Bahçelievler, Cumhuriyet, Çobançeşme, FevziÇakmak, Kocasinan, SiyavuşpaşaSoğanlıŞirinevlerYenibosnaZafer ve Bahçelievler olmak üzere 11 mahalleden oluşmaktadır. 1950’li yıllara kadar bugün Bahçelievler ilçesinin bulunduğu bölgede Kocasinan ve Yenibosna köyleri vardı. Bahçelievler’in bulunduğu kesim, Bakırköy’ün O-1 karayolunun (eski E-5) kuzeyine doğru büyümesiyle oluşmuştur.

Bahçelievler ve çevresi, Bizans İmparatorluğu döneminde tarım ve bağcılık faaliyetlerinin yoğunlaştığı anlar olup, Hepdemon diye anılmaktaydı. Hepdemon, Rumeli’den gelen kervan ve askeri konvoyların İstanbul’a geçiş güzergâhı üzerinde bulunuyordu. Burada birçok imparator sarayları, kiliseler ve konutlar inşa edilmişti. Büyük depremlerde halk bu bölgeye kaçar ve afetin dinmesine kadar bölgede kalırdı. Ayrıca Hepdemon, başkente ve Marmara kıyılarına yakınlığı yüzünden çok rağbet gören bir yazlık bölge idi.

Hepdemon kiliseleri meydanında Ayios, İonnis, Evangelistis ve Vaktitis kiliseleri çok meşhurdur. Bu kiliselerde imparatorlar taç giyerlerdi. Tarih boyunca Rum Ortodoksların tarım alanı olan ilçe toprakları, Türklerin İstanbul’u fethetmesiyle zaman içinde terk edildi. Bölge, Osmanlılar zamanında Bakırköy ve Yeşilköy’deki küçük bölgeler dışında tamamen sahipsiz kaldı. Osmanlı Devleti İstanbul’daki toplumsal ihtiyaçları vakıf yoluyla karşılandığından devlet bünyesinde kentsel sorunlara eğilmek üzere ayrıca örgütlenmeye gerek duyulmamıştır.

Meşrutiyet’ten sonra, Hazine-i Hassa mallarını maliye hazinesine devrederken Bahçelievler ve civarındaki alanlar da bu mallar kapsamındaydı. Bu araziler 1912’den sonra bir komisyon tarafından değer biçilme yoluyla satılmıştır.

Cumhuriyet döneminde Avrupa ile ekonomik ilişkiler gelişince, demiryolları yetersiz kalmış yeni karayollarının yapımına hız verilmişti. Bugün Londra asfaltı olarak tanımlanan ve 2×2 şeklinde Bahçelievler’in kuzeyinden geçen yol bu arada yapıldı. Yol boyunca iskân ve istihdam alanları açıldı ve birçok mahalle bu yol boyunca oluştu.

1955-1960 dönemi belediye, karayolları, limanlar dairesi ve daha sonra devreye giren İmar İskân Bakanlığı ile ortak çalışmalar sonucu proje ve uygulamaların yoğun olduğu hareketli bir dönem olmuştur. 1959 yılında İstanbul İmar ve Planlama Müdürlüğü ve bu müdürlükçe üretilen çalışmaların denetim ve uygulamaya dönüşmesinin sağlanması için bir idare kurulu oluşturulmuştur. 1960’larda yetersiz kalan Londra Asfaltına ilaveten güneyden yeni bir yol, E-5 inşa edilmiş ve bu yol da Bahçelievler’i güneyden sınırlandırmıştır. Bu yol boyunca birçok fabrika kurulunca yerleşim kent görünümü almaya başlamış ve büyük iskân alanı olmuş ve bugünkü Bahçelievler inşa edilmiştir. İlçe bu yıllarda idari açıdan Bakırköy’e bağlı olduğu için idari ve sosyal açıdan yetersiz kalmış ve ilçenin dışarı bağımlılığı artmıştır. 1978’lerden itibaren ilçede, devletin yapılaşma politikası yüzünden bugünkü görünümü olan yüksek binalar inşa edilmiştir. Buna rağmen Bahçelievler İstanbul’un diğer ilçelerine göre daha az gecekonduya sahip ve yerleşim daha planlıdır.

İstanbul’un eski yerleşim yerlerinden biri olan Bahçelievler, yapılaşma politikası yüzünden bugünkü görünümü olan yüksek binalar inşa edilmiştir. Yapılaşmasını genelde bitişik ve ayrık nizam olarak tamamlamış olup, binaların çoğu ekonomik ömrünü tamamlamıştır. Dolayısıyla eskiyen ve depreme maruz kalmış binalarda can ve mal güvenliği de bulunmamaktadır.

6306 sayılı yasanın getirdiği yetkilerle yerel idareler ve Sivil Toplum Örgütleri, vatandaşlarla el ele verilerek mülkiyet hakkını ön planda tutan bir anlayışla, gerekirse ada bazında planlar yaparak, nefes alan, can güvenliği sağlanmış yaşam alanlarına kavuşmuş olunacaktır.

Bu nedenle Kentsel Dönüşüm yasasının vatandaş için ne kadar önemli olduğu da böylelikle öne çıkmaktadır. 

Agra Dönüşüm, binalarını müteahhite vermeyen veya veremeyen mülk sahipleri ile el ele vererek, “Kendin Yık Kendin Yap” modeli ile binalarını yenileme ve eskisinden daha değerli mülk edinebilme imkanı sağlamakta ve tüm hizmetleri finansman dahil tek elden vermektedir.

Anahtar teslimi olarak binalarınızı yenileyebilir, daha sağlıklı, modern, yaşanabilir ve ekonomik değerine değer katılmış mülklerinize kavuşabilirsiniz.

Agra Dönüşüm, mevcut binalarınızı 6306 sayılı yasa kapsamında ve yasanın getirdiği avantajlardan feragat etmeden anahtar teslimi, “Kendin Yık Kendin Yap” sistemi ile tüm işlemleri ve inşaatı yaparak evinizi teslim etmektedir.

 

admin

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir