İnsanoğlu muhteşem bir yaşayan organizma. Her bir organımızın ayrı bir fonksiyonu, ayrı bir işlevselliği var. Duygulanan, hisseden, sevinen, ağlayan, yani ruhu içinde barındıran aynı zamanda çevresiyle bütünleşen ve çevresinin durumuna göre duygulanan, sevinen, mutlu ve huzurlu olabilen birer varlığız.
Son zamanlarda çevremize baktığımızda insanların gülmediğini, selamlaşmadığını görüyoruz. İnsanlar huzursuz, endişeli… Acaba bunun nedeni yaşam alanlarımızın ve iş ortamlarımızın bizi etkilemesi olabilir mi?
Yaşadığımız alanın orantısal ölçüsünden, rengine, malzemesine, ışığına, sıcaklığa kadar her şey bizi etkilemektedir. Aynı durumlar çalıştığımız ortamlar için de geçerli.
***
Hepimizin ayrı birer yaşam kültürü ve zevki var. Vaktimizin çoğunu geçirdiğimiz evlerimiz, acaba bizi ne kadar dinlendiriyor? Bize ne kadar huzur veriyor? Hiç düşündük mü veya farkına vardık mı? Evimizdeki yaşam alanlarımızın renginden, kullandığımız eşyaya, mobilyaya, kullanılan malzemeden, eşyaların ergonomikliğinden tutun ses akustiğine, aydınlatmasından güneş ışığına varıncaya kadar her şeyin sağlığımız, ruh halimiz ve mutluluğumuz üzerinde etkisi ve önemi büyük.
Yaşam alanlarımızda kullanılan malzemeler, ürettiğimiz elektriğin ne kadarını dışarıya ilettiğini, yaşama alanlarındaki ses desibelinin ne kadar akustiğinin sağlandığına, aydınlatmanın gözlerimizi ne kadar yorduğuna veya dinlendirdiğine varıncaya kadar çok önemli.
Bu konular acaba yeterince irdelendi veya araştırıldı mı? Planlamalar yapılırken veya malzeme seçimlerinde bu konulara dikkat edildi mi hiç düşünmedik. Hep görselliğine, kolay kullanımına, ucuzluğuna bakıldı. Oysa o kadar önemli ki sağlığımız ve psikolojimiz için.
***
Eski evlerimizde atalarımız bu kadar bolluk içinde yaşamazken daha sağlıklı ve daha mutluydular. İnsani değerlere önem veren, paylaşımcı, yaşam kültürü ile barışık doğal yaşam alanlarında daha sağlıklıydılar.
Değişen hayat şartları, gelişen teknoloji, farkında olmadan değerlerimizden ve yaşam kültürlerimizden bizleri uzaklaştırdı. Yaşam alanlarımızın, sağlığımızı ve ruh halimizi ne kadar etkilediğinin farkına varamadık. Dikkat edin artık insanlar doğa ile içi içe yaşamak için doğal yaşam alanlarını tercih etmekteler. Bu da bize gösteriyor ki içinde yaşadığımız ev ve iş yerleri bizleri mutsuz ediyor.
Evimiz, dört duvardan ibaret olmayıp o dört duvar içindeki her şey bizim sadece fiziki değil, ruh sağlığımız için de çok önemli. Bu nedenle artık planlama yaparken ve malzeme seçiminde bizi sağlıklı, huzurlu ve mutlu kılacak seçimler yapak zorundayız.
Malzemeleri sadece moda oldukları için değil, insan sağlığına etkileri üzerinden seçmeliyiz.